YAVAŞLAYIN, AKIŞA BIRAKIN VE SADELEŞTİRİN.
HAYATINIZ, İŞİNİZ, İLİŞKİLERİNİZ—EGZERSİZ VE BESLENME STİLİNİZ İÇİN.
Bir zamanlar, yaptığım şeyler beni yeterince zorlamadığı sürece etkili olmayacaklarını ve sürekli olarak çaba sarf etmem gerektiğini düşünürdüm. Her konuda. Sonra yavaşlamam gerekti. Azaltmam gerekti. Sadeleştirmem gerekti. Bırakmam gerekti. Ve bunun ne kadar harika bir şey olduğunu keşfettim. Aynı zamanda diğer versiyonun ne kadar yorucu olduğunu—zorlamanın ve sürekli olarak ittirmenin.
5 yıl önce beslenme stilimde bazı değişiklikler yaparak gluteni ve süt ürünlerini beslenmemden çıkardım—bedenim böyle istiyordu. Ben de tabii ki onu dikkate aldım. Ve bu sadece bir beslenme değişikliği olarak kalmadı. Uzun vadede hem ruhsal hem de zihinsel olarak level atlamış gibi hissettirdi. Tıpkı 11 yıl önce işlenmiş şekeri bıraktığımda olduğu gibi. BEDENİME GERÇEKTEN HAK ETTİĞİ, DAHA İYİ ŞEYLERİ VERMEK. Denemeseydim asla bilemeyecektim. Sonra öğün sayımı azalttım, sadeleştirdim. Bedenim aslında sürekli yemek yemek istemiyordu. Onun isteklerini dinledim sadece. Ona kulak verdim. Onun nasıl daha iyi hissettiğini, daha mutlu olduğunu gözlemledim. Ve bu sadeleşme hem ona hem de bana çok iyi geldi.
Karmaşa ve yük azaldı.
Sonra egzersiz stilimi değiştirdim. Daha sakin, yavaş ve düzenli olarak yapabileceğim tarzda bir egzersiz stili tasarladım—bedenim yine böyle istiyordu. İnanılmaz etkili oldu. Daha önce kendimi zorlayarak yaptığım antrenmanlarda bile alamadığım kalıcı ve etkili sonuçlar elde ettim.
Bu yavaşlama ve sadeleştirme eylemi o kadar hoşuma gitti ki, tüm hayatıma uygulamaya başladım. Bana hizmet etmeyen, beni aslında mutlu etmeyen, sürekli olarak hiç bitmeyen bir çaba ile ittirdiğim her şeyi bıraktım. İnsanlar, düşünceler, eylemler, eşyalar… Hepsi o kadar benzer ki aslında. Azalttıkça fark ediyorsunuz. Sadeliğin, az ve öz olanın ama gerçekten size hitap edenin ne kadar güzel olduğunu. Sadelikte ortaya çıkan gösteriş—azaltırken artırmak işte tam olarak bu.
Yani bize hep söylendiği gibi daha fazlasını istememiz gerektiği, daha etkili sonuçlar almak için sürekli olarak bir şeyleri, şartları ve kendimizi zorlamamız gerektiği, gelişmek için hiç ara vermeden yeni bir şeyler denememiz ve uyguladığımız şeyleri değiştirmemiz gerektiği doğru değil.
Daha fazlasına ihtiyacınız yok. Trendlere ihtiyacınız yok. Daha yenisine ihtiyacınız yok. Etkili olması için zorlamanıza gerek yok. İttirmenize gerek yok. Neye ihtiyacınız var biliyor musunuz? İstikrarla aynı şeyleri yapmaya ihtiyacınız var. (Yaklaşık 3 yıldır aynı egzersizleri yapıyorum. Bedenim hiç olmadığı kadar şekilli ve sıkı. Gün geçtikçe daha da iyi hale gelmeye de devam ediyor. Programlarımı denemek isterseniz buradan inceleyebilirsiniz.)
Azaltmaya ihtiyacınız var. Sadeleştirmeye ihtiyacınız var. Sizin için anlamlı olanı ve hem ruhunuzun hem de bedeninizin özlediği şeyi bulmaya ihtiyacınız var. Bırakmaya ihtiyacınız var—size hizmet etmeyen her şeyi. Yavaşlamanız gerekiyorsa yavaşlamaya, hatta durmanız gerekiyorsa bir süre durmaya sonra tekrar kendi doğal akışınızda ilerlemeye ihtiyacınız var. Akışa izin vermeye ihtiyacınız var.
Ve bunu yaptığınızda göreceksiniz ki kalıcı, uzun vadeli ve en etkili şeyler zorlayarak değil—istikrarla, sabırla ve sakinlikle aynı şeyleri yaparak geliyor.
Bugün biraz bırakın mesela. Her şeyi. Ve kendinize aşağıdaki soruları sorun.
QUESTION YOUR-SELF (kendinize sorun)
Sonuç alabilmek adına zorladığım ve ittirdiğim şeyler var mı?
Hayatımda artık bana hizmet etmeyen ve bırakmam gerkeken şeyler var mı? (düşünceler, eylemler, insanlar, alışkanlıklar, yiyecekler)
Neleri azaltabilirim? Hangi alanlarda sadeleşmeyi seçebilirim?
Hangi sonuçları almak için—istikrarla neleri yapabilirim?
KINDLY REMINDER (hatırlatıcı)
Sadeleştirirken parlatmak. Azaltırken artırmak. Ve dinginliğin içindeki ihtişam. İşte ihtiyacınız olan bu.
Yeni yazıların otomatik olarak e-posta kutunuza gelmesini isterseniz The JOURNEY’E ücretsiz abone olun.